7 Kasım 2016 Pazartesi

Kızmadan yazmak olmaz

Bu, kendimden söz ettiğim ilk ve son yazı olacak. Elbette hayat tecrübelerimden, bana söylenen sözlerden, okuduklarımdan, öğrendiklerimden söz etmeye çalışacağım. Gazete makalesi başka nedir ki? Ancak doğrudan kendinden söz eden yazarlar, “Ben ben...” diye gümleyen içi boş davul izlenimi verir bana daima.

Uzun yıllar Hürriyet, Tercüman ve Güneş deneyimlerimden sonra, daha da uzun yıllar ABD’de yayın ve Internet geliştirme alanlarında çalıştım.

1968 kuşağı diye anılan ve ne aradığını bilmeyen gençlerin arasında belki de yok olup gidebilirdim. Ama bir yıl sonra, Yaşar Kemal’in yardımı ile kendimi Hürriyet’in Ankara Bürosu’nda büro şefi Oktay Ekşi’nin karşısında buldum. “Delikanlı” demişti bana, “Sen artık gazeteci olacaksın. Şu kapıdan girerken ideolojini, şapka gibi kapının yanında bırakacaksın.”


O tarihten sonra benim için hep öyle oldu. Nezih Demirkent’ten kokar-bulaşır ama nezih gazete yapmayı öğrenip uygularken de, zamanının en ideolojik gazetesi olan Tercüman’ın yayınını yönetirken de, kendi ideolojimi,
kendi fikrimi-zikrimi hep gazetenin kapısında bıraktım.

Bu geçen zaman içinde gazete ve haber ajansı için haber yazmaktan, radyo haberciliğine, televizyon yayıncılığına, bilgisayar programcılığına, Internet tasarımına bir çok sanatı da edindim. Internet devrimine devrimin içinden
tanık oldum.

Kadere inanırım; kader insana hem haber hem de kod yazdırabilir. Kader beni merhum Turgut Özal’ın özel radyo-televizyona izin vermesine katkıda bulunma noktasına da getirdi. Sanırım
o noktada ülkeye ve mesleğime çok olumlu hizmette bulundum.

Bir süre önce 30 yıla yakın kaldığımız ABD’den eşimle ülkemize döndük. Niyetim, bir yandan İstanbul Boğazı’nda balık tutmak, bir yandan da bildiklerimi genç gazetecilik öğrencilerine aktarmaktı.



Ama kaderin planı başka imiş.

15 Temmuz gecesi, korkudan öfkeye, acıdan sevince, nefretten redde, aldatılmışlıktan iğfale, başkasının belki bir ömürde duyabileceği hislerin hepsine, herkes gibi ben de 12 saat içinde girdim-çıktım. Ama geriye sonsuz bir şükrün sarmaladığı fakat alev alev yanan kızgınlık kaldı.

Hepimiz şehitler verdik; yakınlarımız yaralandı, gazi oldular. Bu şehitlerden biri var ki, kaybı benim yüreğimi yakıyor. Hep yakacak. O meş’um Temmuz haftası bitse idi kendisiyle uzaktan öğretim için yeni Internet teknolojilerini ele alacak ve bir müfredat çıkartacaktık. Olmadı, olamadı.

15 Temmuz herkese farklı şey ifade edebilir. O sabah kavuştuğumuz demokratik zafer benim için varoluşsal bir sınavdan geçtiğimiz anlamını taşıyor. Benim bu sınavdan çıkarttığım sonuç, iletişimciliğin her dalında (her ne kadar edindi isem, o kadar) analiz ve sentez birikimimi, son bir gayretle, mevcut kamusal tartışmaya kıyısından da olsa katmamın bir borç olduğudur.

Bugün, ulusun meselelerine ilişkin görüşlerimizi her zamankinden daha çok paylaşmak zorundayız. Her türlü travma, konuşup anlatmadan atlatılamaz. Bu köşeciği böyle bir etkileşim için vesile sayarsanız, mutlu olurum.

Allah utandırmasın.

12 Kasım 2015 Perşembe

Lorem Ipsum

Lorem Ipsum pasajlarının birçok çeşitlemesi vardır. Ancak bunların büyük bir çoğunluğu mizah katılarak veya rastgele sözcükler eklenerek değiştirilmişlerdir. Eğer bir Lorem Ipsum pasajı kullanacaksanız, metin aralarına utandırıcı sözcükler gizlenmediğinden emin olmanız gerekir. İnternet'teki tüm Lorem Ipsum üreteçleri önceden belirlenmiş metin bloklarını yineler. Bu da, bu üreteci İnternet üzerindeki gerçek Lorem Ipsum üreteci yapar. Bu üreteç, 200'den fazla Latince sözcük ve onlara ait cümle yapılarını içeren bir sözlük kullanır. Bu nedenle, üretilen Lorem Ipsum metinleri yinelemelerden, mizahtan ve karakteristik olmayan sözcüklerden uzaktır.

Please click on this link to listen my interview:

https://soundcloud.com/psbhq/everest


Lorem Ipsum pasajlarının birçok çeşitlemesi vardır. Ancak bunların büyük bir çoğunluğu mizah katılarak veya rastgele sözcükler eklenerek değiştirilmişlerdir. Eğer bir Lorem Ipsum pasajı kullanacaksanız, metin aralarına utandırıcı sözcükler gizlenmediğinden emin olmanız gerekir. İnternet'teki tüm Lorem Ipsum üreteçleri önceden belirlenmiş metin bloklarını yineler. Bu da, bu üreteci İnternet üzerindeki gerçek Lorem Ipsum üreteci yapar. Bu üreteç, 200'den fazla Latince sözcük ve onlara ait cümle yapılarını içeren bir sözlük kullanır. Bu nedenle, üretilen Lorem Ipsum metinleri yinelemelerden, mizahtan ve karakteristik olmayan sözcüklerden uzaktır.
Lorem Ipsum pasajlarının birçok çeşitlemesi vardır. Ancak bunların büyük bir çoğunluğu mizah katılarak veya rastgele sözcükler eklenerek değiştirilmişlerdir. Eğer bir Lorem Ipsum pasajı kullanacaksanız, metin aralarına utandırıcı sözcükler gizlenmediğinden emin olmanız gerekir. İnternet'teki tüm Lorem Ipsum üreteçleri önceden belirlenmiş metin bloklarını yineler. Bu da, bu üreteci İnternet üzerindeki gerçek Lorem Ipsum üƒreteci yapar. Bu üreteç, 200'den fazla Latince sözcük ve onlara ait cümle yapılarını içeren bir sözlük kullanır. Bu nedenle, üretilen Lorem Ipsum metinleri yinelemelerden, mizahtan ve karakteristik olmayan sözcüklerden uzaktır.



Caravan Palace - Lone Digger (Official Music Video) from Agence Cumulus on Vimeo.

Ancak bunların büyük bir çoğunluğu mizah katılarak veya rastgele sözcükler eklenerek değiştirilmişlerdir. Eğer bir Lorem Ipsum pasajı kullanacaksanız, metin aralarına utandırıcı sözcükler gizlenmediğinden emin olmanız gerekir. İnternet'teki tüm Lorem Ipsum üreteçleri önceden belirlenmiş metin bloklarını yineler. Bu da, bu üreteci İnternet üzerindeki gerçek Lorem Ipsum üƒreteci yapar. Bu üreteç, 200'den fazla Latince sözcük ve onlara ait cümle yapılarını içeren bir sözlük kullanır. Bu nedenle, üretilen Lorem Ipsum metinleri yinelemelerden, mizahtan ve karakteristik olmayan sözcüklerden uzaktır.
Ancak bunların büyük bir çoğunluğu mizah katılarak veya rastgele sözcükler eklenerek değiştirilmişlerdir. Eğer bir Lorem Ipsum pasajı kullanacaksanız, metin aralarına utandırıcı sözcükler gizlenmediğinden emin olmanız gerekir. İnternet'teki tüm Lorem Ipsum üreteçleri önceden belirlenmiş metin bloklarını yineler. Bu da, bu üreteci İnternet üzerindeki gerçek Lorem Ipsum üƒreteci yapar. Bu üreteç, 200'den fazla Latince sözcük ve onlara ait cümle yapılarını içeren bir sözlük kullanır. Bu nedenle, üretilen Lorem Ipsum metinleri yinelemelerden, mizahtan ve karakteristik olmayan sözcüklerden uzaktır.

5 Kasım 2015 Perşembe

Başlık

Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin..

√√√Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin.. Metin.. metin.. metin..

14 Ekim 2015 Çarşamba

Bir tartışma üzerine

FriendFeed'de, Windows 7'nin piyasaya sürülmesi sebebiyle saat 7'da başlayan PR seline, Tongue-in-cheek (bıyık altından gülerek söylenen) Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed lacus mi, tempus et nulla sed, tristique vehicula mi. Aenean elementum, lacus pharetra accumsan sagittis, risus velit consequat risus, id dignissim leo velit non sem. Nam at lacinia urna. Ut est enim, varius eget metus sed, pharetra ultrices dolor. Aenean fermentum ornare nisl, ut efficitur nulla bibendum eu. Etiam nec venenatis lacus. Aenean leo odio, hendrerit a ante non, euismod tincidunt justo. Etiam sagittis facilisis nibh, ac tincidunt erat lobortis eleifend. Ut ex nisi, varius a sollicitudin vitae, efficitur eu orci. Vivamus enim mauris, eleifend vel tellus sed, fermentum luctus justo. Ut vitae est sit amet metus sodales tempus non a diam. Ut congue odio molestie ipsum lobortis rhoncus. Aenean euismod orci arcu. Cras tempor est quis semper euismod. Aliquam semper a lacus sed aliquet. Cras mollis porta tempus. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed lacus mi, tempus et nulla sed, tristique vehicula mi. Aenean elementum, lacus pharetra accumsan sagittis, risus velit consequat risus, id dignissim leo velit non sem. Nam at lacinia urna. Ut est enim, varius eget metus sed, pharetra ultrices dolor. Aenean fermentum ornare nisl, ut efficitur nulla bibendum eu. Etiam nec venenatis lacus. Aenean leo odio, hendrerit a ante non, euismod tincidunt justo. Etiam sagittis facilisis nibh, ac tincidunt erat lobortis eleifend. Ut ex nisi, varius a sollicitudin vitae, efficitur eu orci. Vivamus enim mauris, eleifend vel tellus sed, fermentum luctus justo. Ut vitae est sit amet metus sodales tempus non a diam. Ut congue odio molestie ipsum lobortis rhoncus. Aenean euismod orci arcu. Cras tempor est quis semper euismod. Aliquam semper a lacus sed aliquet. Cras mollis porta tempus. Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed lacus mi, tempus et nulla sed, tristique vehicula mi. Aenean elementum, lacus pharetra accumsan sagittis, risus velit consequat risus, id dignissim leo velit non sem. Nam at lacinia urna. Ut est enim, varius eget metus sed, pharetra ultrices dolor. Aenean fermentum ornare nisl, ut efficitur nulla bibendum eu. Etiam nec venenatis lacus. Aenean leo odio, hendrerit a ante non, euismod tincidunt justo. Etiam sagittis facilisis nibh, ac tincidunt erat lobortis eleifend. Ut ex nisi, varius a sollicitudin vitae, efficitur eu orci. Vivamus enim mauris, eleifend vel tellus sed, fermentum luctus justo. Ut vitae est sit amet metus sodales tempus non a diam. Ut congue odio molestie ipsum lobortis rhoncus. Aenean euismod orci arcu. Cras tempor est quis semper euismod. Aliquam semper a lacus sed aliquet. Cras mollis porta tempus.

2 Ekim 2011 Pazar

13 Mart 2011 Pazar

Ümit ve devam üzerine

İnsanoğlu nasıl kırılgan ve yine de nasıl esnek.. Nasıl çaresiz ama aynı zamanda nasıl ümitvar.. İşte Tokyo'dan bir örnek video:


Tokyo on Sunday (3/13/2011) from Yasuto Suga on Vimeo.

19 Aralık 2009 Cumartesi

En Önemli Şey

Goi_Michael Amerikan Sinematografi Derneği’nin başkanı Michael Goi, American Cinematographer dergisinin 2009’un son sayısına yazdığı makalede, 2000 yaz aylarında görüntü yönetmeni olarak görev aldığı bir filmi anlatıyor. “Hepimizin asla unutamadığımız bir projemiz vardır. Benimki de Jane Cusumano’nun (http://tinyurl.com/ylp2mrg) What Matters Most (En Önemli Şey) (http://tinyurl.com/yggb5wy) filmidir,” diyordu.

bio_crew_jane Video merakım beni bir çok filmcinin ve görüntü yönetmeninin hayatını ve filmlerle ilgili değerlendirmelerini okumaya sevkediyor. Michael Goi, bu çerçevede “kitabî filmci” veya “okullu yönetmen” olarak yazılarını sık sık okuduğum bir filmci. Onun “unutamadığım proje” dediği filmi görmeden duramazdım. Yazar ve yönetmen Jane Cusumano’nun yazdığı senaryo filmi daha ilginç hale getirmiyor. Evet, film kendi başına güzel bir eser; zarif ve modern bir Sheakespeare uyarlaması; güncel bir Romeo-Juliet öyküsü. Fakat filmle ilgili olsun-olmasın, insana cesaret veren, insanın umudunu arttıran, sevginin, ailenin, dostluğun hayatın bu aşamasında en sağlam yapıtaşları olduğunu görmesini sağlayan, Jane’in öyküsü!

Michael Goi, yazısında (http://tinyurl.com/ygph84b) kendisini arayan yapımcının, Jane’nin evini ve bazı eşyalarını, yağlıboya resimlerini satarak, 750 bin Dolar biriktirebildiğini, Teksas’ın 800 nüfuslu Vega isimli kasabasında, kendi yazdığı bir öyküyü filme çekmek istediğini söylediğini anlatıyor. Filmin klasik bir “fakir kız-zengin oğlan” öyküsü olduğunu söyleyen yapımcı, “Juliet” rolünü, yazar Jane Cusumano’nun kızı Polly’nin oynayacağını, kızkardeşinin bir diğer rolü üzerine alacağını, ayrıca bir çok tanıdık, eş-dost ve akrabanın yapımda gönüllü olarak çalışacağını, Jane’in filmi kendisinin yönetmek istediğini ve Jane’in kocası James’in de filmin yapımcılığını üstleneceğini anlatıyor.

making_janejim_med Michael Goi’u, başka bir proje ile anlaşmak üzere olduğu halde, o işi bırakıp, Jane ve kocası için bu aile işi, kimsenin ciddî bir para kazanamayacağı filmi çekmeye ikna eden, ne senaryonun konusu, ne yapımın muhteşemliği değil, sadece Jane’in kısa bir süre önce göğüs kanseri teşhisiyle ameliyat edildiği ve bir süre önce kanserin yeniden başgösterdiği halde “bir rüyayı gerçekleştirmek arzusu” oluyor. Yapımcı arkadaşı Michael’a, “Jane şu anda kemotrapi görüyor; haftanın en az iki-üç günü değil yönetmenlik yapmak, konuşmaya bile hali olmayacağı için benden onun bu rüyasını paylaşacak bir görüntü yönetmeni bulmamı istedi!” diyor. Böyle bir görev, görev değil sınav, bir çok kişiyi o projeden uzaklaşmaya iteceği halde, Michael Goi, sadece “bu kadar azimli bir insanı tanımak onunla birlikte çalışabilmek için” projeye katılıyor. Çocukluğundan beri filmciliğe meraklı; ama bütün ilgisi iki-üç Hollywood firmasına senaryo satmakla sınırlı kalmış olan Jane, bütün hayatını eski evleri satın alıp, onarıp satarak, ve kazandığı parayı tasarruf ederek bu filmin hazırlığına adamış. Jane bir yandan yağlıboya resimler yapıyor ve sergileyebildiği bütün galerilerde bunları satmaya çalışıyor. Aynı zamanda usta bir at binicisi olan Jane, bir çok gösterilere ve yarışmalara katılıyor, ödül paraları da tasarrufa ekleniyor. Fakat kanser, film rüyasını gerçekleştirmek için çok daha fazla para biriktirmeye fırsat vermiyor.

Filmin bütçesi o kadar az ve yapım o kadar aile-işi ki, filmin çekileceği mekanlar tanıdıklardan rica ile sağlanıyor; ekip kasabanın tek motelinde kalıyor; motelin küçük lokantası da mekan olarak kullanılıyor!

Film gerçekten de Jane’in, ilk görüşmelerinde Michael’a söylediği gibi bir “aile faaliyeti” oluyor. Vega’nın 800 kişilik ahalisi için filmin çekilmesi bir karnaval şenliği oluyor. Herkes işi gücü bırakıp, çekimi seyre koşuyor. İşin iyi tarafı, yönetmenler oyuncu dahil, bütün ihtiyaçlarını anında karşılayabiliyorlar.

Filmin çekiminin başlamasına bir hafta kala, doktoru Jane’e kanserin bütün göğüs kaslarına yayıldığını ve kemoterapinin çok uzun süreli bir sonuç vermeyeceğini söylüyor. Fakat Jane, rüyasını gerçekleştirmekte kararlı; hastalığın ve tedavinin, değil filmin çekilmesini engellemesine, çekimin neş’e içinde yapılmasına gölge düşürmesine bile izin vermiyor.

Jane’ın ağabeyi ve karısı, göğüs kanseriyle mücadelede, erken teşhisin önemini vurgulamak için kullanılabileceği düşüncesiyle film çekilirken bir yandan bir belgesel çekiyorlar. Belgeselde göğüs kanseriyle mücadele eden bir film yapımcısının rüyasını gerçekleştirmek için gösterdiği azim anlatılıyor.

WMMposter_sm Michael Goi, çekimin gerçekten de tam bir şenlik olduğunu anlatıyor. Film çekiminin tekniğinden zerre kadar anlamadığı halde doğal bir film yönetmeni yeteneğine sahip olan Jane, çekimin sonlarına doğru artık daha uzun zaman hastanede kalıyor. Holywood’da bir stüdyoda renk düzenmeleri yapılırken, Michael başka bir filmin çekimi için Fas’a gidiyor. Bir hafta sonra James telefon ediyor ve Jane’in üç gün önce öldüğünü bildiriyor. Filmin son baskısın hastanede Jane’e gösterdiklerini, eğlenceli sahnelere birlikte güldüklerini, Teksas’ın gün doğumundaki manzaralarına bir kere daha hayran olduklarını, kızının oyuncuğu ile iftihar ettiğini ve “Michael’a teşekkür et!” dediğini aktarıyor.

Bu belgeselin bir bölümünü Internet’e bulup, YouTube’a koydum: http://www.youtube.com/watch?v=pdomCKTD_Ps Ayrıca, sıkıştırılmış olarak şurada da var: http://www.ufdns.net/hocal/MakingWMMost.rar

James Cusumano, kanserle dört yıllık savaşın son sabahı, Jane’in lik kez ağrısız bir şekilde uyandığını, yatağında oturup, hayatı, çocukları, torunları ve filmi hakkında konuştuğunu yazıyor (http://tinyurl.com/yh6og6c). İki isteği olduğunu söylüyor Jane: filmin, filmcilik hayalini gerçekleştirmek isteyen gençlere örnek olabilmesi için çaba gösterilmesini ve oturdukları Ojai kasabasında muhtaç çocuklara yardım sağlayacak bir vakıf kurulmasını diliyor.

Gençlere “Önünüzdeki engel ne olursa olsun, hayalinizdeki filmi mutlaka yapın!” mesajının iletilmesini istiyor. Ve öğleye doğru, gözlerini yumuyor.

James’n kurduğu “Jane—Filminizi Tamamlayın Fonu” (Jane's Finish-Your-Film Fund) fazla bir yararlık göstermemiş; bir kere ödül verebilmiş. Film de 2002’den sonra hiç bir festivalde gösterilmemiş. Fakat, Michael Goi’nin “hayatımın en iyi projesi” dediği film, bundan böyle benim de hayatımın en çok cesaret veren filmi olacak.